hesabın var mı? giriş yap

  • çanakkale şavaşı;
    56.000 muharebede ölen
    21.000 hastanede ölen
    toplam ölü: 77.000
    97.000 yaralı
    11.000 kayıp
    64.000 savaş dışı veya hasta
    toplam zayiat: 250.000.

  • biz de gönderdik ama abd daha fazla gönderdi demeye getirmiş, ayrıca türkiye'de olsan seni tutuklatırdım demeye çalışmıştır. önceden kendisine verilen soruları soran gazeteci formatı haricinde kim soru sorarsa ona göre terörist.

    burada ayar yok, çaresizlik var.

  • (bkz: sen de bizim sinirimizi bozuyorsun)

    kazandim diye ekrana cikip aciklama yapiyorsun, yetmiyor istanbul'un her kösesine """tesekkürler, gönül belediyeciligi kazandi""" diye afis astiriyorsun.

    sen kazandigini neye dayanarak ilan ediyorsun?

    hepsini gectim, koskoca ülkeye senelerdir yöneten partisiniz. secimlerin güvenligi sizde, genel baskan yardimcisi türkiye'nin en saibeli secimi oldu diyor.
    daha önce de kandirilan siz, secimlerde güvenlik saglamasi gereken ve zafiyeti var diyen de siz. bu ne perhiz bu ne lahana tursusu?

    asil sizler türk miletinin sinirlerini bozuyorsunuz.

  • kaynakcumhurbaşkanı erdoğan'ın veto ettiği termik santrallerin bacasına filitre takmaması ile ilgili kanunu gündeme getirip kanunlaşmasını sağlayan akp giresun milletvekili cemal öztürk, "önergeyi ben verdim ama veto konusunda cumhurbaşkanına katılıyorum" dedi.

    yani zehir saçıp halkın sağlığını tehdit eden termik santrallerin 2.5 yıl daha filitresiz çalışmasına izin veren düzenlemeyi plan ve bütçe komisyonuna önerge ile getirip kanunlaşmasını sağlayan milletin vekilinin açıklaması bu.. tekrar ediyorum milletin vekili!! halkın zehirlenmesine ve kanser olmasına 3-5 gün önce önayak olan şahıs, veto edilmesi olayına da katılıyormuş. tıpkı bu kanuna mecliste evet oyu verip sonrasında kanunu veto eden cumhurbaşkanına teşekkür mesajları için sıraya giren diğer milletvekilleri gibi.. başka yorum yapmaya gerek bile olmayan güzel ülkemin acınası halinin özeti....

    kesinlikle gülünecek bir olay olmayıp, üzerinde düşünülmesi gereken bir hadise..

  • bu entry kendisi de bir narsist olan israilli psikoloji profesörü sam vaknin’in bir dersinin özetinin çevirisidir. linki aşağıya bırakıyorum.

    bir narsisti manipüle etmenin sekiz etkili yolu vardır. narsist hayallerimizin içine sızar. bizler hayatı tecrübeler değil travmalar, yaralarımız üzerinden öğreniriz. narsistler yaralarınızı fark etme ve onları kullanmada birer ustadır. narsistin kurbanı olan partnerler, yeni bir partner bulmak konusunda güçlük çektiğini dile getirir. çünkü sonraki ilişkilerindeki yoğunluk daha az olacaktır. narsisti bir kere olsun yakın bir partner olarak hayatınıza almışsanız, hayatınıza aldığınız diğer partnerler size siyah beyaz sıkıcı bir film gibi gelmeye başlar. narsist rengârenk bir film gibidir ve yoğun, benzersiz, tekrarı olmayan bir deneyimdir. çünkü hatırlatmam gerekirse narsist hayallerinizin içine sızar ve yaralarınızda bir yankı uyandırır. bundan daha büyük bir samimiyet de yoktur.

    narsistin zihninde gezinmeden önce, onları manipüle etmenin yollarından bahsedelim.

    -no contact (iletişimi kes)
    birinin narsistik kişilik bozukluğu tanısı aldığını düşünüyorsanız anneniz dahi olsa iletişimi kesin, onları sosyal medyadan takip etmeyin, hatta iletişim kurmak zorunda iseniz bunu dolaylı yollardan yapın. bu bir çok terapist tarafından tavsiye edilen en etkili yoldur. fakat hala iletişim halinde kalmak istiyorsanız, diğer tekniklerden bahsedelim.

    -grey rock
    narsistle iletişim kurmak istediğinizde onunla olan konuşmanıza herhangi bir ilgi göstermeyin ve sıkıcı olmaya bakın. kademeli olarak narsistin size olan ilgisi azalacak ve bir sonraki kaynağa geçiş yapacaktır ve bu gerçekten hızlı çalışır.

    -deflection (yer yön değiştirme)
    narsistin de sevemediği ortak bir düşman bulun. bu bir komşu, iş arkadaşı, akraba vs. olabilir. bu sayede bu ortak düşmana karşı narsist ile müttefik olursunuz. bu onlarla dostluk kurmanın bir yoludur.

    -mirroring (aynalama)
    bunu psikopatik narsiste karşı asla denemeyin. çünkü onların dürtü kontrolü yoktur ve şiddete eğilimlidir. aynalama bu anlatacağım teknik için aslında uygun bir kelime değil çünkü aynaya baktığımızda terse çevrilmiş halimizi görürüz ama burada narsistin davranışlarını kopyalamaktan bahsediyoruz. o bağırırsa, sen de bağır. o seni aşağılarsa, sen de aşağıla. seni aldatıyorsa, sen de aldat. aynı ünlü şarkıdaki gibi “anything you can do, i can do better” *
    bunun iki etkisi var; birincisi gerginliği artırır; narsist de aslında tüm zorbalar gibi bir korkaktır. narsist bu gerginlikle karşılaşınca geri adım atabilir. ikinci etkisi ise narsistte öz farkındalık yaratır. narsistin iç gözlem yeteneği ve öz farkındalığı düşüktür. aynalama narsistin kendisini, ne yaptığını görmesini sağlar. psikolojiye ilgiliyseniz bu teknik edimsel koşullanmaya (operant conditioning) benzer. yani narsisti davranış sergilemeye koşullar. bizler edimsel koşullanmayı hayvanları evcilleştirmede kullanırız.

    -shared psychosis (paylaşılmış psikotik bozukluk)
    bu tekniğin travma bağı (trauma bounding), stockholm sendromu gibi farklı isimleri de var. bu teknik aynalamanın tam tersidir. narsist ne yapıyorsa, onu abart. örneğin; “bugün iş yerinde bu problemi ben çözdüm, diğer salaklar bunu başaramadılar ama ben beş dakikada hallettim.” diyorsa, sen de “neden beş dakikanı aldı ki sen o kadar harikasın ki bu senin aslında iki dakikanı alırdı, neden işyerindeki bu salaklarla vaktini harcıyorsun ki sen çok daha iyisini hak ediyorsun.” diyebilirsin. yani narsistin büyüklenmeciliğini karikatürize et (kısaca dalga geç). buna edebiyatta parodi deniyor. bu öylesine harika bir etkiye sahip ki narsisti mütevazileştirebilir ve aniden “yok ya ben aslında o kadar da dahi değilim ehe” dedirtebilir. narsist ne kadar manyak olduğunun farkında olsa bile bu sayede onun psikotik dünyasına girebilir ve onu abartıp, büyütebilirsin.

    -provide supply (kaynak sağla)
    narsiste kaliteli bir kaynak sağla. narsistin elbette ki kaynağı ilgidir (attention). bu ilgi pozitif ya da negatif olabilir. bunu sadece pozitif ilgi olarak düşünmeyin çünkü onlar ilginin negatifi dahi olsa bundan beslenirler. yani narsiste “sana hayranım, ne kadar bilgilisin, muhteşemsin, wikipedia’dan bile daha seksisin .” *demen kaliteli bir kaynaktır. fakat ona “senden korkuyorum, sen çok güçlü ve acımasızsın.” demen de kaliteli bir kaynaktır. narsistik kaynak bir uyuşturucuysa, narsist keştir. yani teknik basit, sen torbacı olacaksın. bu yüksek oranda bağımlılık yaratır ve bu kadar yoğun bir kaynağa sahip narsist, başkalarına bağımlıdır hatta borderline bir yanı da vardır. narsist bağımlı bir kişiliğe sahiptir, sen sadece kaliteli bir kaynak sağlamaya bak.

    -withholding (kaynaktan kesme)
    bir önceki tekniğin tam tersidir. önceki teknikte kaynağı sen veriyorken, bunda o kaynağı keseceksin. iletişimi geri çekeceksin `(silent treatment`), seksi geri çekeceksin, yani narsistin öz düzenlemesini sağlayan tüm kaynakları geri çekeceksin. bunu yaparak narsistin seni aramasını sağlayacaksın. ger çektiğin her neyse onu alması için zorlanmasını sağlayacaksın. fakat bu bir önceki teknik ile arka arkaya uygulanmalıdır. yani şu şekilde ilerleyecek kaynak-geri çekme-kaynak-geri çekme… bu aynı zamanda intermittent reinforcement (aralıklı pekiştirme) olarak da bilinir.

    bu bahsettiğim tekniklerde bir şey dikkatinizi çekti mi? bahsettiğim tüm bu teknikler tam olarak narsistik davranışlardır. bunlar bir narsistin birebir size yaptığı davranışlardır. yani diğer bir deyişle bir narsisti manipüle edip, hayatta kalmanın tek yolu bir narsiste dönüşmektir. tüm dünyada yaptığımız çalışmalar gösteriyor ki narsistlerin partnerleri zamanla travma yaşayıp, kurban olunca belirgin bir şekilde narsistik ve psikopatik davranışlar geliştiriyorlar. yani narsizm belki de korona virüsten daha bulaşıcı ve kurbanları karantina altına almanın bir yolu da yok. bu sebeple benim tek tavsiyem, iletişimi kesmektir. onunla iletişim halinde kalmak ateşle ya da ruhunla oynamak gibidir. buna devam ettikçe onun zehrinin bir damlasının da sana bulaşacağından emin olabilirsin.

    kaynak:
    https://www.youtube.com/…sf6pxbsxc&list=ll&index=18

    (bu entrynin devamı diğer bir başlıkta başka bir gün gelecektir.)

  • diploma sahibi en tontiş siyasal islamcı olan ali babacan'ın istanbul büyükşehir belediyesi'nin düzenlemiş olduğu vals'li 30 ağustos zafer bayramı kutlamalarından rahatsız olup yaptığı açıklama.

    https://twitter.com/…isi/status/1434490169147760642

    “gözümüzden kaçmıyor. millî günlerimiz üzerinden bu ülkenin dindar vatandaşlarına göndermeler yapılmasına biz izin vermeyiz. biz bu zihniyete pabuç bırakmayız.”

    neymiş?

    vals üzerinden dindar vatandaşlara gönderme yapılıyormuş.

    vah vah vah, dindar vatandaşlar 28 şubat'tan bu yana böyle zulüm görmemişti yauv :((((((8888.

    ali, seni tayyip erdoğan'dan ayıran yegane şey o al al yanakların.

    sen, iliklerine kadar akepe'nin vücut bulmuş halisin.

    liberal zırvalarını ve muhalefet gibi görünmeye çalışan o toy hareketini yetmez ama evetçiler ile 15 yaşında seni hiç tanıma fırsatı bulmayan çoluk çocuklar yer.

  • dolar 15 lira olacak 20 lira olacak yooooh yaaa diyen gevşek ağızlı eski bakan ve damat.

    şimdi ortalıkta yok, çıksana ekranlara, türkiye'de sokakta gezsene gelip. ama yok öyle yağma hasanın böreği, nazım usta ne güzel söylemiş zamanında hiç bir korkuya benzemez halkını satanın korkusu

    bu devran dönmese de hepsi senin gibi ömrü sonuna kadar bu korkuyla yaşayacaklar. 50 tane daha zırhlı mercedes alın, 100 tane daha koruma katın konvoyunuza ama hiç biri halktan korkmanızı hafifletmeyecek.

  • maraş merkezde evimizin az hasarlı olduğu deprem. banyonun duvarı komple yıkıldı. çadırda kalıyoruz, yiyecekleri kendi paramızla almaya başladık artık. yardımları sadece kızılay dağıtıyor ve saatlerce sıra oluyor. yemek dağıtan birkaç kurum kaldı, onlara da araçla gidip sıraya girmek gerekiyor. evleri az hasarlı olanlar evlerinin onarılmasını bekliyor, yıkılan veya yıkılacak olanlar da kiraya çıkmak istiyor ama kiralık ev yok. gündüzleri çoğu binada eve yükseltilmiş bir nakliye aracı merdiveni görmek mümkün, insanlar eşyalarını alıyor ve terkediyor şehri. dedem, anneannem, teyzelerim, kuzenimin preslenmiş ya da şişmiş cesetlerini çıkardık ama hala farkında değiliz ne yaşadığımızın. sanırım evde yaşamaya başlayınca, okullar açılınca, misafirliğe gittiğimiz binaların yerinde yeşil otları görünce anlayacağız depremin gerçek etkilerini, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını.

  • çok enteresan değil mi ? normalde yasaklı olan ve yasağı aşmak için domain değiştiren siteye mahkeme kararı ile içerik siliniyor. madem burası meşru bir sosyal medya sitesi o zaman açsanıza kardeşim eksisozluk.com'u. gerçekten çok fantastik bir ülke.